21 Eyl 2010

tarihi romanlar

Güzel yazılarını ilgiyle takip ettiğim arkadaşım Murat'ın blogunda yayınladığı Tarihi Romanlar yazısında (onu da okuyun) önerdiği kitaplar, Osmanlı tarihiyle pek ilgili olmadığımı düşünmeme rağmen, akıcı bir kurguyla yazılmış kitapları okumayı sevdiğim için merakımı celbetti ve ilk kitap olan 'Dünyanın İlk Günü'nü Ramazan bayramından hemen önce edindim. Yaklaşık 700 sayfa olan bu cep boy kitabı bir haftaya kalmadan bitirmiştim ve romanın leziz tadı dimağımda kalmıştı. Böylece Murat'ın paylaşımı üzerinden Osmanlı tarihine merak sarmış oldum ve diğer kitapları da önerilen sırayla okumak için edinmeye başladım. Fakat ikinci kitap olan Imprimatur'un elime geçmesi biraz uzun sürünce, listedeki beş kitaptan üçünün yazarı olan Okay Tiryakioğlu'nun 'Kumandan' isminde bir kitabı daha olduğunu kitapçıda gezinirken öğrenip hemen aldım. Şimdilik onu okuyorum. (Bu arada, ben araştırırken, en uygun fiyatlar D&R internet mağazasındaydı; alacak olursanız hepsini toptan sipariş verebilirsiniz) 'Kumandan'ı bitirince, listedeki sıraya göre okumaya devam edeceğim. Bakalım ne kadar sürede okuyacağım :)

Murat'ın yazısından kitaplarla ilgili kısmı alıntılıyorum:



Dünyanın İlk Günü: Genç yazar Beyazıt Akman'nın ilk kitabı ve devamı gelecek gibi görünüyor. Yazar yurtdışında yaşıyor ve romanı yazarken dünya çapında saygı görülen kaynaklardan ve arşivlerden yararlandığını belirtiyor. Kitabın konusu kısaca Fatih Sultan Mehmet'in tahta çıkış süreci ve İstanbul'un fethi. İlk bakışta konu çok sıradan ve basit görülebilir fakat kitap o kadar harika kurgulanmış ki kitabı okuduktan sonra Topkapı sarayının önünden geçerken sanki Fatih Sultan Mehmet hala sarayda yaşıyor, Yedikule surlarının önünden geçerken kuşatma daha dün sonlanmış ve başınızı kaldırıp burçlara baktığınızda o ihtişamlı kıyafetleriyle yeniçerileri görecekmiş gibi hissediyorsunuz. En çok beğendiğim ilk 3 kitap arasında olduğunu hiç tereddütsüz söyleyebilirim. Kitapla ilgili daha fazla bilgiyi web sitesinden alabilirsiniz.


İmprimatur: Viyana kuşatması esnasında İtalya'da geçen olayları anlatıyor. Kuşatma altındaki insanların ruh halini ve o zamanlar hakkında bilgi almak için oldukça başarılı bir eser. Tabii ki kuşatmayı yapanlara kuşatma altındakilerin gözüyle bakma fırsatı da veriyor. (ŞG notu: Bu kitabın bir de CD'si var ve kitabı okurken CD'deki müzikleri dinleyerek iyice havaya girebiliyorsunuz :))


1453 Kuşatma: Bu ve bundan sonraki 3 kitap ise Okay Tiryakioğlu'na ait. Kitaplar kadar yazarın yaşam tarzı ve hayatı da son derece ilginç. Yazar aynen Jack Kerouac'in Amerika'da yaşadığı gibi farklı bir coğrafya olan Asya steplerinde yaşayarak bu romanları yazıyor. 1453 Kuşatma da diğer bir Fatih Sultan Mehmet ve İstanbul kuşatması hikayesi, bu romanı diğerinden ayıran ise daha çok Fatih'in o süreç içerisindeki ruh halini anlatmaya çalışması.


Yavuz: Yavuz Sultan Selim'in nasıl 8 sene kısa bir sürede devletin sınırlarını 2,5 katına çıkardığının, babası, kardeşleri ve dünyanın 2 büyük devleti olan Memlük ve Safevilerle olan mücadelesinin hikayesi. Romanı okurken saltanat süresi boyunca siz de Yavuz ile seferden sefere çıkıyor ve roman ilerledikçe nasıl ki etrafındakiler Yavuz'un korkusu ve azametiyle tir tir tiriyorsa siz de onların duygularını hissetmeye başlıyorsunuz.

Kanuni: Kitabın alt başlığından da anlaşılacağı gibi babası Yavuz'un kılıçla yaptığını adaletle yapmaya çalışan ve dünyaya Muhteşem diye ün salmış bir hükümdarın hikayesi. Romanı okurken Muhteşem ünvanını tam anlamıyla hak ettiğini görüyorsunuz. Diğer kitaplarda da olan devşirme ve Türk vezirlerinin çekişmesi bu romanda daha fazla vurgulanıyor. Ayrıca roman yazımında da farklı bir teknik kullanılmış.









İyi okumalar :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder