9 Haz 2008

vefalı kablosuz hafıza kartı



Yeni gördüğüm bir haberde geçen yıl Kasım ayında bahsetmiş olduğum kablosuz hafıza kartını kullanan bir turistin başına gelenlerden bahsedilmiş. Turistin fotoğraf makinasını çalan hırsızları yakalatan kahraman SD kart da bu kablosuz kartlardanmış. Haberi kendiniz de inceleyin.
Yazıdaki görüntü aynı haberden alınmıştır.

Haber için teşekkürler Deha.

6 Haz 2008

farklı bakış :)

Bir rahip, bir doktor ve bir mühendisin aynı anda golf oynama ihtimalinin düşüklüğü bir yana anafikir açısından değişik bir yaklaşım. Buyrun:

Bir rahip,bir doktor ve bir mühendis golf sahasının boşalmasını beklemektedirler.

Mühendis:"Bu adamlar ne yapıyor böyle? 15 dakikadır bitirmelerini bekliyoruz."
Doktor: "Bilmiyorum ama hiç böyle bir saçmalık görmedim."
Rahip: "Işte görevli geliyor, onunla konuşalım."
Rahip: "Merhaba. Şu anda sahada olan grup ne zaman çıkacak, neden bu kadar yavaşlar?"
Görevli: "Onlar kör itfaiyeciler. Kulübümüzde geçen sene çıkan yangında gözlerini kaybettiler. Bu yüzden istedikleri zaman burada ücretsiz oynamalarına izin verildi.
Rahip:"Ne kadar üzücü, bu akşam onlar için dua edeceğim."
Doktor: "Çok güzel bir fikir. Ben de hastanedeki doktor arkadaşlarla konuşup onlar için bir şeyler yapabilir miyiz diye bakacağım."
Mühendis: "Bu adamlar neden geceleri oynamıyorlar?"

Mühendis, her alanda optimizasyona meyillidir. :)

4 Haz 2008

blogdaki üçüncü sütun

Uzun zamandır blogla uğraşmadığım için farkında olduğum bir sorunsalı sizlerle paylaşamadım. O da şudur:

Internet Explorer web tarayıcısı ile blogumu ziyaret ederseniz, aşağıdaki iki sütunlu sayfa ile karşılaşıyorsunuz. Sayfamda üçüncü sütun olarak görünmesi gereken kısım, Internet Explorer ile bakıldığında, ikinci sütunun altında yerleşmiş görünüyor.



Halbuki ben sayfa tasarımını üç sütunlu olacak şekilde yaptım ve buradaki yazımda da tanıtmıştım. Firefox web tarayıcısı ile gayet düzgün de gözüküyor. Aşağıda görüyorsunuz.




Size tavsiyem Firefox kullanmanız! Çünkü üçüncü sütunda çok güzel eklentilerim var :)
Çünkü Internet Explorer birçok sayfayı buna benzer deformasyonlara uğratabiliyor.

Bu yazı blogumdaki 101'inci yazım oldu. Mümkün olduğu kadar devamını diliyorum...

3 Haz 2008

cankurtaran demek daha anlamlı geliyor


"Ambulansa nasıl yol verilir?" sorulu bir yazı düşmüş e-posta kutuma. Gerçekten de ambulans sireni duyunca ne yapmak lazım? Tabii ki yol vermek lazım ama nasıl yapılacak bu? Basit görülüyorsa da kaçımız doğrusunu bilip uyguluyoruz ve can kurtarılmasına katkıda bulunuyoruz? Yazıyı aşağıda alıntılıyorum:

Ambulans siren sesine duyarsız bir toplum haline gelmişiz. Hatta bazı araç sürücüleri trafikte ambulans sirenini duyunca hele ambulansı görünce fırsatı kaçırmayıp hemen ambulansın arkasına takılıp bu bedava yol açımından yararlanmaya bile kalkıyorlar!

Tahminimce birçok kişi, o ambulansın içinde bir gün canlarının olabileceğini düşünmemiştir. Düşünen de ne yapacağını bilmiyordur.

Genelde ambulans, sireni çalışırken sol şeritten gider. Siren sesi, sol şeridin açılmasına dair bir ikazdır. Fakat sağ şeritteki araçlar da genellikle bu ikaza aldırış bile etmezler. Nasılsa ambulans kendi arkalarında değildir. Oysa asıl iş, asıl can kurtarma işi sağ şeritteki araçlara düşer. Nasıl mı?

Siren sesini duyar duymaz sağ şeritteki araç duracak. O durunca önünde bir boşluk oluşacak. Oluşan boşluğa da ambulansın yolunu kesen soldaki araba kayacak.
Siren sesinin anlamı bu:

"Sağdaki dur, önünü boşalt. Soldaki bu boşluğa kay, yolumu aç!"

Siren sesini duyduğumuzda sağdayken hiç, asıl durması gerekenin siz olduğunuzu düşündünüz mü?

Bir süre ambulans doktorluğu yapmıştım. Öyle zordur ki içeride saniyelerle yarışırken, ambulans şöförünün yerinde duramadığını ve parmaklarının direksiyona geçtiğini görürsünüz. Haklıdır. Çünkü biz sürekli "daha çabuk daha çabuk!" derken, öndeki araçlar bir türlü ilerleyemez ve şöför sol şeritte olmasına rağmen bir türlü yol alamaz.
Trafik karışır...
Korna sesleri...
Bir karmaşa...
Ambulans sireni ve kriz...
İşte böyle, yaşanmış bir kriz okuyalım:
Ambulans sol şeritten sirenle gelirken, kendi şeritlerinde olmadığı için sağ şeritteki arabalar gayet rahatlar. Oysa bu siren sağ şerittekiler için!
Çünkü sağ şeritteki araba duracak, önünde yer açılacak ki soldaki arabalar bu boşluğa girip sol şeritteki ambulansa yol açsın. Yoksa sağ şerit yol vermeden ilerlemeye devam ederse soldaki arabalar nasıl yol versin ambulansa?

Lütfen bu konuya dikkat edelim ve yukarıda yazılanları hep hatırlayalım. Ambulansın içinde yaşananları hiç öğrenmemeniz dileğimle...

Dr. Tijen Acarkan
Bu soruna bir çözüm de benden. Bu araçlara ambulans değil de cankurtaran denmesi gerektiğini düşünüyorum. Daha anlamlı geliyor ve daha çok harekete geçirici bir ifade! Böylece bir kısım vatandaşımız ambulansın anlamının "trafikte arkasına takılarak hızlı gidilmesini sağlayan bir araç" değil de "acil can kurtarmakla görevli ve yol verilmesi gereken bir araç" olduğunu daha iyi farkeder sanırım.